Başlangıçlar ve Bitişler
Bitişi de zordur bir şeyin, başlangıcı da…
Tam alışırsın başlangıçlara, bir bakmışsın bitiştesin… Nefes almak da zor gelir, alamamakta… Düşünmek istemesen bile bir şeyleri, düşünür bulursun kendini…
Ağlamalar, susmalar, dalıp dalıp gitmeler, derin derin nefes almalar…
Her ikisinde de rahatsız hissedersin kendini… Ta ki çizginin ortasına gelene kadar… Çizginin ortası alışma evrendir… O çizginin ortasında kalırsın bir süre… Sonra hiç farkında olmadan diğer tarafa doğru yaklaşmaya başlarsın… Ve bu döngü hep böyle devam eder.
BAŞLAR – ALIŞIRSIN – BİTER…
Okula ilk başladığın günü hatırla… Zordu değil mi? Anne, baba, akrabalar ve birkaç mahalle arkadaşından sonra, kocaman yeni insanların olduğu başka bir dünya… Tam oraya alıştın… Mezun olma vakti geldi… Kalbin acıdı değil mi… Zor geldi gitmek… Oysa daha dün başlamıştın… Bugün alıştın ve bir baktın bitti… Hop yeni başlangıç…
İlk aşık olduğun zamanları hatırla… Vücudun, kalbin hepsi aynı anda baş kaldırdılar sanki… Dediler noluyoruz… Sonra bir baktın alışmışsın… Ve keyifli gelmeye başladı… Sonraaaaa bir şey oldu anlamadın… Ve bir baktın ki aşk bitmiş… Sondasın…
Memur çocukları… Hep taşınırız… Yeni şehirler… Yeni mahalleler… Yeni arkadaşlar… Yeni öğretmenler… Yeni evler… Yeni odalar… Zor değil mi… Tam bir mahalleye o mahallede edindiklerine alışırsın… Bir akşam baba haberi verir… Taşınıyoruzz… Aşık olduğun kız bile kala kalır mahallede…
İlk iş günü… Heyecan tavan yapmış… Yıllardır senin olan elin kolun bile bir yabancı gelir, nereye koyacağını bilemezsin… Tam tavandan tabana inmişsindir… Biraz takılırsın öyle… Bir bakarsın… Ya sana dar gelir bir şeyler ya da sana dar ederler bir yerleri…
Siz buna hayat deyin… Ben de başka bir şey… Aslında aynı şeyden bahsediyoruz… Çünkü her bitişte de her başlangıçta da tek bir şey aynıdır… Nefes alışlarımız…