Bisiklet Binmeyi Ne Zaman Öğrendiniz?
Hiç düşündünüz mü bisiklet binmeyi ne zaman öğrendiniz?
5, 10, 15, 18 yaşında? Hayır onu sormuyorum. Ne oldu da siz birden bisiklet binebilir oldunuz? Düşünün biraz… O kadar düştünüz, kafanızı kırdınız, yaralandınız, yeri geldi frene basmayı unuttunuz uçtunuz, yeri geldi yanlış frene bastınız kolunuzu kırdınız… Ama sonunda bir mucize oldu ve sizler o iki tekerlek üzerinde cambazlık bile yapar oldunuz…
Ne mi oldu? Önce korkmayı unuttunuz, ardından düşünmeyi bıraktınız ve bir bakmışsınız bisiklet binmeyi öğrendiniz. Korkularınızı boğun gitsin. Ortaya güzel sonuçlar çıktığını göreceksiniz.
Peki bisiklet binmeyi böyle öğrendiniz de yüzmeyi nasıl unuttunuz?
Bizler daha anne karnında yüzmeyi öğreniriz. 9 ay bir sıvının içinde yüzeriz. Sonra dünyaya geldiğimizde de korkuyla unutturuluruz. Daha minicikken ebeveynlerimizin bizi yıkarken söyledikleri şu muhteşem sözler beynimize kodlanır ve korku başlar. “Aman Allah’ım bu su da amma kötü bir şeymiş demeye başlarız söylemez dilimizle…”
Aman dikkat et su yutmasın…
Kulağına su kaçmasın…
Boğazına su kaçarsa, boğulur…
İşte bu vesveseler, korku sinyalleri, bize doğuştan gelen yüzme yeteneğimizi unutturdu. Korka korka unuttuğumuz yeteneklerimizi, sonradan kendi çabalarımızla tekrar tekrar öğrenir olduk.
Korkuyu unut… Yeteneklerini özgür bırak…
Küçükken daha cesaretliydik. O yüzden yaşayarak çok şey öğrendik. Unutturulsada bazı şeyler bize, yine düştük yine kırdık kolumuzu ama öğrendik. Küçükken duyduğumuz korku cümlelerini umursamazken ne oldu? Şimdi umursar olduk. Büyüdük. Küçükken daha cesaretliydik..
Umursamıyor gibi yaptığımız herşeyi umursadık aslında.Biriktirdik farkında olmadan ve zamanı gelince harcadık. Biz hiç büyümedik ama cesaretlerimiz büyüdü .Böyle düşünüp cesur olmaya devam edelim 🙂 Tesekkurler