Güneydeki Saklı Cennet “Kaş”
Hep sevmişim ve merak etmişimdir, uzun dağlık, tepelik yolların ardından çıkacak saklı cennetleri… Kaybolmak istediğim zamanlardan biriydi. Özellikle otobüs yolculuğunu tercih ettim. Bazen bazı şeylerde süreçten keyif alıyorsanız, sonucun gelmesini istemezsiniz. Bulunduğum yerden bu saklı cennete otobüsle gitmek neredeyse bir gündü. Olsun, boşver deyip yola koyulmaktı yaptığım şey… Yolda kaç kere uyudum uyandım hatırlamıyorum ama gün ağarmaya başladığında gördüğüm manzara gerçekten bu yolda geçen bir güne değdi. Hala gidiyorduk, tek gördüğüm virajlı, dağlık bir yol ve yanı başında uzanan masmavi bir deniz… Dedim ya bazen süreçtir keyif veren diye. İşte öyle bir andı. Bu büyülü maviliğin beni saklayacağı cenneti merak ediyordum artık.Ve o cennetin adı “KAŞ” …
Her köşesi ayrı bir nefes, ayrı bir cennet Kaş”ın… Gerçekten de güneydeki saklı cennet… Sabahı ayrı güzel,akşamı ayrı büyüleyici…
Neler mi yaptım Kaş’a gidince?
*Önce o güzelim maviliğin tadını çıkardım. Öylesine güzel ki… Ne bakmaya doyabiliyorsun, ne içinden çıkmaya…
*Sende benim gibi şanslıysan, kaldığın butik otelin sahibi teyzenin ev yapımı reçellerinden yersin, kendi elleriyle hazırladığı kahvaltısını yaparken ,gözlerin o cennete aşık aşık bakar ve iç geçirir…
*Biraz sokaklarında dolandıktan sonra, tabiki o muhteşem mavi cazibe seni kollarına alıyor olacak…
*Kaş’ın hemen hemen her yerinde denize girebilirsin. Ama ille de bir yer söyle dersen “Kaputaj Plajı” derim.
*Yamaç paraşütünden tut, raftingine yapılacak çok fazla şey var.Vaktin, bütçen ve zevkin dahilinde dilediğin her şeyi yapabilirsin.
*Bazen bazı şeyler anlatılmaz yaşanır denir ya, öyle bir yer. Bence ilk fırsatta git yaşa o güneydeki saklı cenneti…
Gelirken bana da bir parça mavilik getir 🙂