Balkanların Gizemli ve Mağrur Kadını “Kotor “
Bugün #tbt günü, bu sıcaklarda biraz içimizi soğut, biraz ısıt, biraz enerjimizi yükselt, biraz özgürleştir diyorsanız, size güzel bir sürprizim var. Gizemli, mağrur, keşfetmeye doyamayacağınız bir kadınla tanışmak ister misiniz? Bu kadının ismi Kotor 🙂 Biliyorum gülümsediniz. Bende hem yazarken hem yaşarken gülümsedim.
Hayatım boyunca canlı cansız her şeyin bir ruhu olduğuna inandım ve bana kendimi iyi hissettiren, yaşamak meğer ne kadar da güzelmiş dedirten şeylere bir isim de ben koydum. Çiçeğime prenses, kırmızı mousema Cevriye, pilates topuma Düriye, arabama Zeyna dedim .
Şubat ayında bir şeylerden bunalıp kaçmak istediğim zamanlardandı. Hiçbir tatilim planlı programlı değildir benim. Ruhum nefes alamamaya başladığı anlarda, anlarım ki kaçma, özgürleşme, yenilenme zamanı gelmiştir.
Ucuz uçak biletleri alınsın, konaklamak için ucuz, otantik bir hostel bulunsun .Öyle havuzlu ve yıldızlı oteller çok ilgimi çekmez benim .Onun yerine daha tarihi ,daha otantik taş binaları tercih ederim ,hayatı daha çok hissetmek ve yaşamak ne güzelmiş demek için, bir dost, sevgili yada bir kardeşle yola çıkılsın.
Sabahın erken saatlerinde tanıştık Ortaçağ’dan kalma bu güzel kadınla. Neden kadın diyorum; bana göre her ülkenin, şehrin bir cinsiyeti var. Daha çok sanayi içeren şehirler, ülkeler erkek, daha çok güzellik, doğa, gizem, şaşkınlık, şefkat, huzur, aşk içerenler ise kadın. Kotor öyle bir şehir işte.
*Kotor ,Montenegro (Karadağ) ‘ın en güzel şehirlerinden biri.
*Mavisi, yeşili, tarihi hepsi bir arada. Bana göre bir yer bu üçünü kapsamalı.
*Vizesiz gidilebilecek yazı ayrı, kışı ayrı güzel şehir
*Avrupa’nın en büyük fiyordu
*Gezilecek yerler; Eski Kent’teki Saat Kulesi, Sveti Tripun Katedrali, Sveti Luka Kilisesi, Prens Sarayı, Napolyon Tiyatrosu, Denizcilik Müzesi, Orjen ve Lovcen Sıradağları’nın gökyüzünden asılmış gibi duran kalker kayalıkları ile Kotor ve çevresi etkileyici ve tablo gibi bir Akdeniz coğrafyası sunuyor.
*Kotor’daki o muhteşem kaleye çıkmanızı kesinlikle tavsiye ederim. Yaklaşık 45 dakika sürüyor ama o eşsiz manzara karşısında dakikaların önemi pek kalmıyor.
*Kotor’un minik sahil kasabalarından Tivat ve Herceg Novi’yi de görmenizi tavsiye ederim.Her birinin ayrı bir çekiciliği var.Taş evlerinin bahçelerinde Akdeniz ikliminin meyveleri turunçgilleri görünce bir tebessüm ediyorsunuz.
*Ben gittiğim yerde deniz varsa, yemek olarak kesinlikle deniz ürünlerini tercih ediyorum. Zaten Kotor ‘da, o çok bilinen ve her köşede karşımıza çıkan dünya markalarını görmeniz mümkün değil.Yemeğinizin yanında gayet uygun fiyata şarabınızı ve biranızı da içebilirsiniz.
Bu gizemli, mağrur kadınla tanışmak için acele edin derim 🙂