Sonbahara Hazırlıklı mıyız?
Ağustos ayının yarısı yaz ,yarısı kış der eskiler…Neden öyle derler; çünkü ağustosun onbeşinden sonra geceler hafif serinlemeye başlar.Bu da demek olur ki sonbahar bütün gizemiyle yavaştan yavaştan ben geliyorum der.En sevdiğim mevsimlerdendir sonbahar; Eylülü var,Ekimi var ve birde Sweet November’ı var. Herşeyin, herkesin bir ayı vardır ya, benim ki de Kasım.Neden Kasım olduğunu sizlere o ay geldiğinde anlatırım masal tadında…
Biz gelelim, sonbahar gelmeden nasıl hazırlanacağımız kısmına … Mutfağımızı,cildimizi,vücudumuzu,ruhumuzu. Neden şimdiden böyle bir yazı yazdığımızı anlamışızdır. Hazırlayacak çok şey var.
Önce mutfağımızdan başlayalım.Bu yıl değişiklik yapın,kışlık gıdalarınızı kendiniz hazırlayın veya yerinden gidip kendiniz alın.Marketlerde satılanların ne durumda olduğunu söylememe gerek yok sanırım.Kışın çok kullandığımız ama mevsimi olmayan şeyleri şimdiden ya konservesini yapın yada pazardan ucuz ucuz alıp kurutun. Patlıcan, domates, kabak, bamya, fasulye,börülce … Meyveleri bile ayıklayıp dondurucunuza koyun.Kışın da yaz meyvelerinden mahrum kalmayın.Domates,biber salçanızı kendiniz yapın.Bu yıl ben kendim denedim,çok eğlenceli.Hep tüketmek olmaz, üretmek lazım.Yemeklerinde daha çok soğan,sarımsak kullan.Doğal antibiyotik.
Cildimize gelince ise, yazın deniz,güneş,sıcak derken cildimiz yıpranır.İçten beslemeye devam ederken, dıştan da beslemek lazım.Bol bol su için,sabah akşam düzenli olarak nemlendiricilerinizi sürün,haftada belirli aralıklara cildinize uygulayacağınız extralarınız ise ; zeytinyağı ve limon,domates ve elma püresi ile peeling ve düzenli uyku.Yaz geceleri, geç yatmayı kaldırır ama sonbahar öyle değildir.Yeteri kadar uyumazsanız ,sizi gri havalarında bunalım moduna çeker.Cildimiz, en güzel ve en özel giysimizdir.
Vücudumuz için ; sağlıklı beslenmek en önemlisi.Neler giriyor sağlıklı beslenmenin içine derseniz, imkanınız varsa daha çok sebze ağırlıklı beslenin,zeytinyağını beslenme kültürünüzün tam ortasına oturtun,bırakın artık gazlı, pakete giren ne olduğu belli olmayan içecekleri , ucuz diye aldığınız her ürün ,ilerde sağlığınız için açtığınız kocaman bir kara delik.Pahalı olanlara da çok güvenmeyin. Sadece iyi araştırın yada köylülerden alın.Farklı farklı bitki çayları için.Spora devam.Havalar soğudu,yağmur yağdı,dışarı çıkasım yok gibi bahaneleri bir tarafa bırakın.Spor yaparken vücudun salgıladığı hormonlar kendimizi daha mutlu hissetmemizi sağlıyor.Vücudumuzun mabedimiz olduğunu unutmayın.
Ruhumuz ,en önemlisi…Geri dönüşüm kutusu olmayan şeydir ruh.O yüzden ruh sağlığımızı korumak en önemli görevimiz olmalı.Nasıl mı ? Öyle olur olmaz her şeye stres olma,kimsenin işini zorlaştırma,kimse de senin işini zorlaştırmasın,daha çok huzuru seç,tabi ki zorluklar olacak bunları gelişimini daha iyi tamamlaman için birer fırsat olarak düşün.Bir nevi puzzle gibi.Sevdiklerin çok olsun, nefret ettiklerin değil.Sevilmeyi çok bekleme,kimin seni sevip sevmediğini bekleyerek geçirme ömrünü,sev gitsin.Müzik ruhun gıdasıdır unutma.Ruhun için dinlendirici bir tarz belirle kendine.Daha çok yardım odaklı biri ol.Birilerine yardım etmenin verdiği huzur,mutluluk tartışılmaz. Yaşlılar,çocuklar ve hayvanlarla daha çok vakit geçir.Kendi inancına göre dua et.
Ve hepsinden önemlisi bunların hepsinin bir bütün olduğunu ve bütüne nasıl bakman gerektiğini sakın unutma…