Bir Varmış Bir Yokmuş…
“Bir varmış bir yokmuş ” diye başlayan cümleler sadece masallara yakışırdı.Şimdilerde ise bir varmış bir yokmuşlar , kendince büyük adamların, küçüklüklerini göstermek için oynadıkları oyunlarda kullanılıyor.Evet, herşeyin ışık hızında güncellendiğinin farkındayız. Bir elbisenin, bir telefonun, bir arabanın,binaların hatta insanların bile …
Bu hızlı değişimler ilk başlarda hepimizin bir başını döndürdü, keyif aldık bu hızdan.Daha telefonumuzu,arabamızı alalı birkaç ay olmasına rağmen bir sonra ki gelecek modele kilitlenirdik. Onu da alayım o da benim olsun…Sonra o,bu,şu derken sıra ilişkilerimize geldi.Anne babalarımızın dönemindeki dostluklar, evlilikler mi kaldı şimdi…Aynen öyle kalmadı maalesef …Çünkü sahip olduğumuz eşyalarda yaptığımız değişimleri , ilişkilerimizde de yapar olduk…
Çabucak arkadaş olup, çabucak arkadaş satmalar; çabucak evlenip çabucak boşanmalar,çabucak çabucak…İlk anda asosyal olan kişiler bile mutlu oldu bu durumdan.Hemen sosyalleşiverdik, öyle kolay canım, cicim, tatlım, balım, bebeğim der olduk ki, sandık ki insanların içinde sevgi yumağı varmış ve bunca yıldır fark etmemişiz…Eeee sonra noldu peki? Tatlımlar, balımlar bir varmış bir yokmuşa dönüştü…
Önce sahip olduğumuz eşyalar güncellendi dedik, sonra ilişkilerimizde yer alanlar güncellendi dedik…Sıra neye geldi peki? Sahip olduğumuz daha önemli büyük parçalara geldi sıra…Değerlerimiz, değerlilerimiz, geleneklerimiz, ağaçlarımız,topraklarımız,okurlarımız,yazarlarımız,sorgulayanlarımız, kahramanlarımız, atalarımız,atalarımızından kalan eserler… Bir uyuyoruz, sabah bir uyanıyoruz bir varmış bir yokmuş… Masallar bu kadar kolay yazılır oynanır hale ne zaman geldi…
Bir varmış bir yokmuş…