Hayatıma Hoşgeldin Miniğim…
Öyle fotoğraflarına bakmakla , ayyyy ne cici köpüş, ne tatlı kedi demekle olmuyormuş o işler … Uzaktan teorik sevmekle ,yakından tecrübe etmek pek farklı şeylermiş.Her gördüğüm köpeği sevmeye çalışırdım.Ben de köpek/kedi sahiplenmek istiyorum derdim ama icraate geçirmem ancak bir hafta önce gerçekleşti.Evet artık benim de bir köpüşüm var. İlk haftamız geçti ama nasıl geçti gelin bir de bana sorun … Kokulara ,dağınıklığa, asimetrik duran şeylere takıntısı olan kontrol manyağı beni , minicik Mango’yla düşünün bir.
İlk 2 gün tam bir kabustu.Gönlünce her yere çiş ,kaka yapan bir tip dolaşıyor evde.Kokular buram buram …Evde parfüm sıkmayın nefes alamıyorum diye arıza çıkaran ben , Mangonun ilk kakasını görünce ve kokusu sonrası kustum tabiki de. İnternetten minik köpüşlerin tuvalet eğitimi ile ilgili birkaç şey okumuştum ama öyle okunduğu gibi kolay değilmiş o işler.Mango, eve ve bize alışana kadar , evin her köşesine kokusunu bıraktı. Bazen etrafı yalayarak, bazen kaka yaparak, bazen de çiş yaparak … Henüz 3,5 aylık olduğu için diş çıkarma evresinde.Bu da demek oluyor ki herşeyi kemiriyor,ısırıyor.Ben naptım bu arada derseniz ; “hayır Mango, yapma Mango, yine mi Mango,Allah’ım ben naptım, geri verelim bu köpeği ,ben bu hayvanının kanına giriyorum,beceremedim diye kimi zaman ağlayan, kimi zaman bağıran bir tiptim. Gerçekten sinirlerim bozulmuştu.Şoka girmiş gibiydim. Evin içinde sürekli işeyen, sıçan, bir şeyleri kemiren bir tip. Gecelerimiz nasıl geçti derseniz , tabiki uykusuz …İlk 3 gün neredeyse hiç uyumadım diyebilirim.Geceleri pıtı pıtı evde volta attı ve ben acaba şimdi nereye işedi diye telaşlanıp, elimde viledayla dolaşıyordum.Hayatımda hiç bu kadar ellerimi yıkadığımı,viledayla bu kadar çok vakit geçirdiğimi hatırlamıyorum.Ertesi gün veterinere gittik ve Mangoyla ilgili birkaç üzücü şey söylediler. Eve geldik ve oturdum ağlamaya başladım. Öylesine tatlı öylesine masum ki.. Üzüntümün nedeni, bir şeyi bu kadar çok isterken onunla baş edememektendi.O gün kesin kararımı vermiştim. Mangonun rızkı bizdeydi ve bizimle kalacaktı. Hayatımıza giren hiç kimse ve hiç bir şey tesadüf değildir.
Nasıl mı ?Geçen hafta perşembe günü ben köpek istiyorum, yavru golden istiyorum diye papağan misali sürekli söyleniyordum ve birkaç saat sonra internetten yeni verilmiş bir ilan gördük. Sahibiyle iletişime geçtik ve Mango ertesi gün bizimdi. Ve Allah’a dua ettim Allah’ım dilediğimiz her şey hep bu kadar kolay gerçek olsun diye …
Onunla bir haftamız geçti ve şuan daha iyiyiz.Birbirimize, kokularımıza 🙂 alıştık.Birkaç saatliğine bile dışarı çıksam onu özlüyorum. Sabahları 6 da zorla kalktığım yataktan artık çarçabuk kalkabiliyorum.Sıkıysa kalkma , çünkü karşımda bir enerji bombası var ve yerinde durmuyor önce mama sonra kaka, çiş sonra oyun oynuyoruz saatlerce …Ara ara uyuyor ve ben onu izliyorum öylece…Ve sevimli dostlarımızla ilgili ilginç şeyler öğreniyorum.Örneğin köpekler bizi yaladığında, bu sevgi gösterisi değilmiş.Temizlik içinmiş.Kendilerini de yalayarak temizliyorlar zaten değil mi? İşte böyle gidiyor şimdilik sevimli dostum Mangoyla hayat .Ve en önemlisi beni karşılıksız seven biri var artık hayatımda şükürler olsun…
Hayatıma hoş geldin miniğim ….